masa tenisi turnuvası düzenlenir, 500 kişilik okuldan 50-60 kişi katılır bu turnuvaya. meister arkadaşlarından ve hocalarından aldığı gazla, bir hışım dalar turnuvanın orta yerine. 4 hacılı gruptan lider çıkar. ikinci turda yine 4 kişilik gruptan ikinci çıkar. çift maçlı tek hacılı elemelerde yoluna devam eder. çeyrek finalde rakibi gelmez. fakat yarı final konusunda götü hiç rahat değildir. rakibi, okulundan arkadaşıdır ve bu arkadaş yıllardır masa tenisi oynayan dehşetengiz bir heriftir. meister danası ise 3-4 yıldır amatör olarak oynamaktadır. daş gibi oynamaktadır ama amatördür. hehe.
maç başlar, meister amı götü dağıtmıştır. aha sizin için not ettim la tek tek. ilk seti 11-5 kaybeder. ikinci sette 11-9 ile sıçar. üçüncü sette direnir fekat yine 16-14 yenilmekten kurtaramaz, 3-0 geriye düşmüştür. dördüncü sette de 7-2 geridedir. ne bileyim... bütün okulun böyle taş kızları cartı curtu izliyor, bir heyecan, bir baskı... o sırada küçük kardeş görülür kapıda "ağbiyeaao!" diye bağırmaktadır kendisi. bir öpücük yollar, "ağbim kazanıcağk!" diye çığlık atar. 12-10, 11-7, 13-11 ve 11-5.
kazanılır. veledin verdiği inanç ve mutlulukla maç çevrilir. rakip sinirden ağlar. neredeyse her spor dalında mücadele vermiş meister hayatının en harika galibiyetini alır. maç sonu kardeş kucaklanır, öpülür. o günden sonra o velede ses dahi yükseltilemez, her bakıldığında maç gelir akla.