onun yerinde sende olabilirdinli klasik kelimelerle başlıyorum cümleme. ailemizi biz seçmedi. doğduk açtık gözümüzü bir de baktık sevecen gözler etrafımızda. mühendis, doktor, işçi, pazarcı, öğretmen, amele, esnaf... ebevynlere doğmak hiç birimizin insiyatifinde değildi. biliyorum şu an ahkam kesen bizlerin bile ailesinde problemleri var. bizimkilerde mükemmel değil. bende paris hilton gibi itlerime sarayımın bir küçüğünü yaptırayım ama benim itim bile yok.
bilebiliyormuyuz bu abiler sokağa düşmeden önce ne çekti. bana ne kardeşin kendi cahilliği diyorsan sende ekmek elden su gölden yaşarken sigara içmiyormusun. aynı şey mi deme evet aynı şey. o da bağımlılık yapıyor bu da. ben kimseye zarar vermiyorum diyorsan şöyle düşün. baban senin cebine harçlığı koyabilmek için kaç ağız kokusu çekiyor biliyormusun. kaç yolcuyla otobüste takışıyor, kaç şerefsize peki diyor ha? sen ayın 7sinde krediyi çekip babanın yolladığı harçlıklarla kral gibi yaşarken tinerciden hiç bir farkın yok. hadi o zaman sende de deneyelim ilaçları. artık kozmetik ürünleri tavşanlara bile denetmiyorlar. insan lan onlar. senin gibi. onlardan doğduğunda götüne şaplak yedi. onlarında ağzı süt koktu be. onlarda pes oynamak arkadaşının eline vermek ister. defol lan şimdi pazar pazar kafa açtırmayın bana.