islam fanatiği olmamama karşın katılamayacağım başlıktır efendim.
bundan bin yıl önce hristiyan avrupa'nın içinde bulunduğu cehalet, ilkçağ filozoflarını antik yunanca'dan arapça'ya çeviren islam toplumlarının bilimadamlarının eserlerini vatanlarına götürenlerce yıkılmıştır. avrupa hala hristiyan avrupa. demek ki sorun din değil, anlayış.
islam dininin peygamberi, bir komutan ve devlet adamıdır. getirdiği anlayış, toplumunu kabileler halinde yaşayan bir insan grubundan, bilinen dünyanın önemli bir bölümüne yayılan emperyalist bir devlet düzeyine ulaştırmıştır. emeviler ve abbasiler döneminde antik yunan düşüncesini inceleyen ve benimseyen müslüman bilimadamları ve filozoflar, antik çağdan yeni çağa bir köprü vazifesi görmüşler, avrupa'da unutulan bilimsel düşünüş şeklinin bu şekilde korunmasını sağlamışlardır.
ne demiştik? sorun dinden değil, anlayıştan kaynaklanıyor. zamanla hurafelere bürünen ve nüfuzunu kaybetmekten korkan gelenekçi ulemaların tekelinde kalan islam dininin bu yozlaştırılan hali, bugün islam toplumlarının önemli bir bölümünde egemendir.
türkiye cumhuriyeti devleti, islam dininin aslına uygun, örneğin vahabiler gibi sapkın mezheplerden uzak bir şekilde yaşanabildiği bir avuç islam ülkesinden biridir, ayrıca bu konumdaki tek ülke de değildir.
dinin vicdani bir konu olduğunun, hangi vicdani düşünceye mensup olursa olsun toplumumuzdaki herkes tarafından anlaşılmasını ümit etmek, cehaletin yenilmesine yönelik olarak dindarlık/dinsizlik temelinde değil, saygı/hoşgörü temelinde bir anlayışa sahip olmak gerektiğini anlayabilmek demektir.