kuzenle sevişmek

entry558 galeri
    115.
  1. sürekli sığ bir ahlak penceresinden değerlendirilmeye çalışılan eylem. karşı çıkanların kullandıkları argümanları gördükçe, hiç kimsenin hakkında net bir yargıya varamadığını görüyoruz.

    aslında hiç kimse "şu yüzden yanlış" diyemediği için agresif bir tavır takınarak reddediyor bu durumu. neden yanlış olduğunu ispatlamak için öne sürülen kavramlar;

    kardeş gibi büyümek - ahlak - ensest

    ilk olarak bir insan, arasında hiç akrabalık bağı olmayan bir başka insanla da kardeş gibi büyüyebilir. aynı mantıkla, o zaman onunla da sevişmemesi gerekir. ki buna da "evet" diyen insanın, hastalıklı bir "seks" tanımı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
    iki insan, iki erişkin birey, sırf küçükken birbirlerine yakın büyüdüler diye; seks onlar için hangi mantıkla tabu olabilir?
    karşı argüman olarak kullandığınız "kardeş gibi büyümek" çıkışının tutarsızlığının ispatı; "peki ya kardeş gibi büyümeyen kardeşler" mevzusunda tıkanmasıdır.

    ayrıca kutsal kitaplara göre biz kardeş çocuklarıyız. ve hiç bir toplum da buna karşılık, "aaa ne sapık din" dememektedir. düşünebiliyor musunuz; "kutsal" kitaplara göre tüm varlığımızı, şimdi tiksindiğimiz ve reddettiğimiz bir ilişki türüne borçluyuz.

    ensest yasağı, toplum tarafından yaratılmış bir ahlaki kuraldır. herkes ensestin yanlış bir şey olduğunu kayıtsız şartsız kabul eder. ancak neden yanlış olduğunu kavrayamaz. sebep sonuç düzleminde bir türlü somutlaştırılamaz. tabi ki eski toplumlarda istenmeyen gebeliklere ve doğuştan sakatlıklara sebep olduğu için dışlanan bir ilişki türüdür. ancak günümüzde, kardeşiyle veya kuzeniyle korunarak sevişen bir insan ne kaybeder? işte bu sorunun cevabını somutlaştıramayız. veya madem aile içinde cinsel dürtüleri tam anlamıyla köreltmiş modern bireylersek eğer; o vakit aile içinde çıplaklık ve cinsellik* neden hala tabudur? bu nokta oldukça önemlidir.

    anneye - babaya - kardeşe karşı cinsel dürtüleri frenleme mekanizması fizyolojik bir reaksiyon değildir. o yüzden bu durum için "tabiatımıza aykırı" da diyemeyiz. ancak bu kişilerle kurulacak cinsel etkileşimlerin yanlış olduğu bize çocukluk evresinde dayatılır. kuzenler ise, ikinci seviyedeki yasaklılar listesindedir. bu, yani ikinci seviyedekiler için konulan yasağın şiddeti; cinsel dürtüleri bastırırken, ilk seviyedekilere göre (anne baba kardeş) daha etkisiz kalır. ve açıkça söylemek gerekirse birey, bir şekilde kuzeninin çıplak vücudunu gördüğünde veya düşlediğinde; işte o kimyasallar salgılanmaya başlar. bundan oldukça korkan birey, git gide seks kavramına uzaklaşır ve negatif anlamlar yüklemeye başlar. bu durumun ne kadar iğrenç bir şey olduğunu söylemeye başlar. ağzından salyalar akıtarak reddeder. işte bu aşırı tepki, bir iç savaşın belirtisidir. kişi bu olayı (kuzenle sevişmeyi) değerlendirirken, aklından geçebilmesine şaşırmakta ve kızmaktadır. bu kadar korkmayın, bu oldukça doğaldır.

    ancak bazen bu durum uzun süreli bir hal alabilir. bir saplantı haline dönüşebilir. kendisini, kuzeninin bir cinsel obje olmadığına inandırmak isteyen birey için; cinsel dürtüler artık bastırılması ve utanılması gereken bir olgu halini alabilir. ve bunun yarattığı sonuçlar, oldukça travmatik olabilir. işte sapkınlığın başladığı nokta da budur. oldukça soyut toplumsal ahlak kurallarıyla, insan doğasına demir yumruk misali yön verebileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. bu yüzden kişisel ahlaki fikirlerinizi tanrısal bir ağızla savunmaktan vazgeçin artık. bu iğrençliktir, bu sapkınlıktır, bu şudur budur. hadi canım sen de. neye göre, hangi normale göre, hangi somuta göre?

    unutmayın ki geçmişte sapkınlık olarak adlandırılan bir çok eylem, şu an meşruluk kazanmıştır. veya tam tersi. işte ahlak dediğiniz ve tanrısal bir mertebeye çıkardığınız, o çok övündüğünüz kavram bu denli değişkendir. ve toplumsal bireyde, "bu benim ahlaki görüşüm" diye bir şey de yoktur. o yüzden bu kadar kutsallaştırmayın ahlaki fikirlerinizi. ki gerçi zaten kahve ağzından öteye geçememiş.
    0 ...