bu yazıyı yazmadan önce la paz'a kafama vura vura beni adam etme çabalarından ötürü teşekkür ederim.
dedeyle olan bağlılığınıza göre yarattığı etki hayli değişen olaydır. ama ister çocukluğunuzda size aldığı hediyelerden ibaret olsun anılarınız, ister emeklilik sonrası can sıkıntısından açtığı bakkalda çıraklık yapmış olun canınızdan çok sevdiğiniz anneniz ve teyzelerinizin kahroluşunu izlemenin verdiği acı yetiyor da artıyor. ben izlemedim ama dedemin son zamanlarında hastaneye kaldırılması sonrası evde kopan kıyametleri gördüm ve olan biteni tahmin edebiliyorum.
ailem derslerimi aksatmamam için haber vermemiş. erzurum'a kurban bayramında gittiğimde bile benden saklamaya çalıştılar. ta ki dedem nasıl diye sorduğumda annemin o güzel gözlerinden bir damla yaş süzülene kadar. belki söyleselerdi bu kadar acıtmazdı canımı be sözlük. ama onların acılarını paylaşmam gerektiği günlerde vur patlasın çal oynasın tavrıyla yaşadığımı hatırladıkça içim iki kat daha fazla acıyor.
aklımda hep kocaman gülümsemen ve bir gün bile çıkarmadığın kravatla aklımda kalmanı dilerdim. inanıyorum ki ölüm senin için tek kurtuluş yoluydu. mekanın cennet olsun.