kalede orkun'un olması tamamen pes'i yapanlaeın sorumluluğundadır. belki de leo franco'nun o tarihte sakatlanacağını öngörerek bu seçimi yapmış olabilirler.
gelelim başlama vuruşuna. iki takım da ilk 5 dakika kontrollü futbol ortaya koydu ama ilerleyen dakikalarda rakibin agüero ve forlan gibi usta golcüleri farkı yaratacaklarını belli etmişti. o yüzden galatasaray defansı çok dikkatliydi. ama bir şeyi unutmuşlardı. o da raul garcia idi. dakikalar 26'yı gösterdiğinde sağdan yapılan ortaya iyi yükselen garcia, takımını 1- 0 üstünlüğe taşıdı.
bunu üzerine moral bulan atletico madrid daha fazla üstüne gelmeye başladı galatasaray'ın ama galatasaray iyi direndi ve ilk yarıyı tek farklı mağlubiyetle kapadı.
ikinci yarıda düşünülenin aksine frank rijkaard değişiklik yapmadı. ikinci yarının ilk 15 dakikasında gol bulmaya çalışan ama bulamayan galatasaray aradığı golü barış özbek'in kafasından 72. dakikada buldu ve galatasaray galibiyet umudunu artırdı. (1-1)
bu golle moral bulan galatasaray taraftarın da desteğiyle ikinci golü bulacağını biliyordu. dakikalar 89'u gösterdiğinde servet çetin, soldan açılan ortaya mükemmel bir kafa vuruşu yaparak takımını öne geçirdi.(2- 1)