aslında ödevden değil çizilen sınırlardan nefret eden öğrencidir. kendisine tekdüze bir hayat sunuluyor. nasıl? yolun sağından gideceksin, eve geldiğinde ablanın verdiği yemeğe itiraz etmeyeceksin, meb nasıl bir kıyafet uygun görmüşse onu giyeceksin, algılarının önüne çekilen setlere ses çıkarmayacaksın, ezberci sisteme karşı gelmeyeceksin ve böylece zeki bir insan olacaksın. acaba öyle mi? sonra edilgen bir toplum çıkınca ortaya, aa nasıl oldu diye apışıp kalıyoruz. habuki bu bizim eserimiz.