- nihal'in yeni bir donna karan çantası var ve onu seyircinin gözüne gözüne sokmak istiyor. tamam anladık zenginsin, orijinal louis vuitton'un bile vardır kuzum değil mi?
- katya artık iyice azdı, yeni şoför ilaç gibi gelecek ona. zaten tipini de beğenmedim.
- bihter'in kırmızı parlak ruju, nihal'in gecenin bir yarısı giydiği iğrenç kıyafetten daha da iğrenç.
bir an dişlerinin de kıpkırmızı olduğunu görür gibi oldum. kabus gibiydi. zaten tuhaf bir dudak yapın var bihter, bir daha böyle delilikler yapma.
- matmazel saçları dağınıkken güzel olabiliyormuş. ednan'a bir de sabahlık ve dağınık saçlarla görünsün. ayrıca o evi nasıl oldu da alabildi, ben hala çözemedim. bu matmazel yememiş içmemiş para biriktirmiş demek ki. eee, ekmek elden su gölden tabii ziyagil köşkünde.
- bülent büyüdükçe yüzü çirkinleşiyor. ayrıca ergenliğe ilk adımlarını attıkça katya'nın ya da bihter'in gazabına uğrayabilir velet. zaten ilgisizlikten ölecek çocuk. çareyi yanlış kollarda bulmasın.
- hilmi önal loser'ının ziyagil yalısı önünde nöbet tutmaktan ve ziyagillerle uğraşmaktan başka işi yok. canı sıılıyor bu adamın. emekli olup, bir sahil kasabasına yerleşmeli. elif bile istemedi lan seni.
- bihter sinir krizi geçirmek yahut sevişmek isteyince soluğu serada alıyor, ve ne hikmetse her daim o saksıların başına bir şey geliyor. dizinin ismi "seradaki saksıların dramı" olarak değiştirilebilir. ayrıca bağırıp çağırdığı sahne, bir kedinin cırlamasından farksızdı.
- beşir angutu için söyleyeceğim tek şey; (bkz: genç beşir'in acıları)
- dışardan bir araba sesi gelsin, bütün yalı ahalisi büyük bir heyecanla pencerelere koşuyor bu dizide. saat kaç olursa olsun.
- bu hafta bihter, nihal ve matmazel gecelik defilesi yaptılar.
bihter'in sırtı, nihal'in memeleri ön plandayken, matmazel'in dağınık saçları gözümüze çarptı. (bkz: bırak dağınık kalsın)
- bihter'in arabadayken yeni şoföre bayık gözlerle bakışlar attığı gözlerden kaçmamıştır. eğer behlül'ü kıskandırmak için şoförle mercimeği fırına vermezse iyidir. ednan'a da çifter çifter boynuzlar göründü.
- serada gördüğümüz kadarıyla bihter malı iphone'u parçalamıştı ama akşam yine aynı iphone'la konuşmaya devam ediyordu. bu ne biçim iphone lan? kır kır bir bok olmuyo. benim de öyle iphone'um olsa, ben de ota boka fırlatırdım.
- bihter'in gittikçe gurursuzlaştığını da görüyoruz. önce behlül'e defol git diye odasından kovuyor sonra arka arka çağrı atıyor dengesiz. behlül'ün de kıçı kalkıyo tabi.
- behlül andavalıysa, onca sevişmeden sonra amcasını hatırlayıveriyor. hevesini aldı senden bihter'cim. "amcamın güveni hüeheheh üüühühü" diye zırlamaları falan bahane. sen dua et de, senaristler bihter'in behlül'den hamile kalmasıyla ilgili bir yaratıcılık(!) örneği sergilemesinler.
- son olarak; bu ednan'la bihter niye hala ayrı ayrı yataklarda yatıyorlar?
her haltı yapabilen, sinir krizi geçirip, saksıları kıran, kapıları yumruklayan, yüksek topuklarla kıçını çıkarıp yürümeye çalışan bihter kocasıyla aynı yatakta yatınca bi tarafını mı incitecek? mübarek, felç geçirdi sanki.
ulan ednan var yaaa... angutsun işte, angut!
