Yavuz Sultan selim trabzon valisi iken trabzon rum imparatorluğu'nun soyundan gelen bir prensese vurulur, aşık olur. ancak yavuz'un tahta geçme şansı yok denecek kadar azdır ve prenses ona der ki " ben şahlara, padişahlara layığım senin gibi zurnanın zırt dediği yerdeki adama değil" ve sonra gider şah ismail ile evlenir. yavuz'da kırım hanının kızıyla evlenir falan filan. Ancak yavuz, şah ismail'le kafayı bozmuş. derviş kılığına girip, acem diyarına gitmiş. satrançta herkesi bir bir devirmiş ve en sonda şah ismail'i yenmiş ve ona şu dörtlüğü söylemiş sanma sahim herkesi sen sadikane yar olur . Neyse lafı uzatmayalım tahta geçme ihtimali olmayan yavuz oğlu i.süleyman ile babasına ayaklanır. Tahta çıkar ve ilk işi şah ismail'in üzerine yürümektir. savaşta osmanlı ordusu ateşli silahların avantajıyla çok büyük üstünlük kurar ve şah ismail kaçmaya başlar. yavuz küçük bir birlik ile şah ismail'in peşine düşer tebriz'e kadar takip eder. ancak şah ismail kaçmaya devam eder ve yavuz daha ileriye gitmez. sarayda o prensesi bulur, herkesin tahmin ettiği bakışı atar ve yeniçerilerine armağan eder.
gerçekliği tam bir muamma ama olabilitesi var gibidir.