Tüm erzakların, kapalı çarşılarda 100 liraya geçmediğini bilmeleri gerekir.
Bir şeyi unutmassınız zaten bu dükkanlarda 'Askerin ihtiyaç lisesi' bulunmaktadır.
Devre Kaybı yapmayın, torun muamelesi görürsünüz.
Askerde dayak yasaktır ama dayak yiyebilirsiniz.
Bi alayda 'sağa dön' komutundan sonra sola dönen 34934930 tane asker göreceksiniz, dayak yiyecekler onlardır.
Acemi birliğinde eşyalarınızı iyi kollayın, ustalık da hırsızlık vakası pek olmaz.
Eğer sizin erzağınızda fazla, ve bir askerde olmayan bir eşya varsa onunla paylaşın. Siz paylaşmassanız çalacaktır.
Askerde hırsızlık, olmayan olandan çaldığı için başlar. Sonra çaldıran, başkasındna çalar. Bu böyle gider.
Yalan söylemesseniz, diklenmesseniz ve hırsızlık yapmassanız o 15 ay göğsünüzü gururla dolduracaktır.
Her acemi birliğinde bir tane "Acemi Siken Dağı" vardır. O yüzden ben kötü yere düştüm diye üzülmeyin, heryerde acemi siken dağı vardır.
Komando oldum diye tırsmayın, siz dağa çıkarken arkanızdan sizi sulu gözlerle izleyecek piyadeler vardır. "Keşke bizde Jandarma Komando" olsaydık diye. "Her ananın oğlu asker olur ama her kızın sevdiği komando olamaz!" diye tribe falan girin, rahatlayın.
Acemi birliğinde boş vaktinizde cart diye sigara yakmayın. Subayların 'Yak, Çek ve söndür' komutu vardır. Bu komutlara uymak mecburudir şaka maka. Ustalık döneminde böyle bişey yok, istersen biri sönmeden bir diğerini yakarsın.
Kantin' e düşerseniz eğer, iyi hesap tutun yoksa cebinizden ödersiniz.
Berber falan olursanız, Komutanın kızı, karısını da siz saç traşı edersiniz. Elinize hakim olun, nöbetteyken mıhlarlar şerefsizim. Nöbette düşen askerler, dışardan değil içerden indirilir.
Kesinlikle cep telefonuyla yakalanmayın, tezkereden sonra sivil hapishanede yatarsınız kaç günse işte.
Düşünün, 15 aylık zoraki bir tatil olduğunu düşünün. Bir yarışmaya katıldığınızı hem gezdiğinizi, hem de yarıştığınızı düşünün.
Sizden 25 santim daha kısa bir askerin size diklenmesinden rahatsız olmayın. Rütbe, rütbeyi siker. Bu malesef dünyanın heryerinde böyle.
Bir de duygusallığını yaşayın, bile bile. Yıllar önce ölmüş bile olsa, babanıza bir mektup çakın. Ona yalanlar söyleyin, tatildeyim be baba, kafamı dinliyorum diyin. Mektubunuz ıslansın göz yaşlarınızla, sonra ister gönderin, ister saklayın.
Şafak Günlüğü alın bir tane, yazacak çok şey bulursunuz. **