"ahlak diye cok onemli* bir nosyonu toplumdan uzaklastirmamizi" gerektirmeyen bir durumdur. el ele tutusmus iki erkek cogu kisinin midesini bulandirabilir, bu, midesi bulanan kisilerin "yuzunu yeterince batiya donmedigini" gostermez elbette, fakat bu durumdan tiksiniyor olmak escinsellere tiksinti dolu bir bakisla bakmanizi hakli cikarmaz, "ne yapayim tiksiniyorum nasil tiksinmeden bakabilirim ki?" bu konuda bir savunma degildir, cok uluslu bir sirkette calistiginda gark gurk diye gegiren adamlar da seni tiksindirir ama bunun onlar icin normal oldugunu bildigin icin bu tiksintini onlara yansitmazsin, gundelik sohbetlerini ayni ictenlikle yaparsin; ya da bir zumreden veya bir etnik gruptan nefret etmek de bir ozgurluktur ancak bu nefretini tutumlarina yansitir ve insanlari sadece bu ozelliklerinden dolayi farkli muamelelere tabi tutarsan o zaman bu nefretin dogal karsilanmamaya baslar. insanlarin cinsel tercihleri ne kadar kendilerine ozguyse arzu edilir ya da igrenc bulduklari yasam tarzlari da kendilerine ozgudur ve sevmek ya da igrenmek konusunda da ozgurdurler. ancak is bu tiksintiyi ifsa etmeye, karsindakine sadece senin subjektif algina dayanarak bir suc isliyormus ya da ahlak denilen seyin temellerini sarsiyormus gibi davranmaya ve onu bu argumani kullanarak toplumun geri kalaninin onune yem olarak atmaya, hedef gostermeye variyorsa, evet yuzunu batiya olmasa da doğruya donememissin demektir cunku x'e saygi duymak y'ye saygi duymak tam olarak budur, yoksa saygi duymak demek karsi tarafin tercihlerini her kosulda "dogru ya da arzu edilir bulmak" degildir, o tercihlerin onun hayatina ozgu tercihler oldugunu bilerek yine onun hayatinin geri kalan bolumune o tercihin sende yarattigi olumsuz izlenimi yansitmamak, karsindakinin belirli konulardaki tercihlerinden ibaret olmadigini bilmektir.
