hayriye ölürse, sanıyorum bu ailenin üzerindeki lanet dalgası sona erecek.
başlarına dünyada varolan bütün felaketler geldiği halde, her bölümde "aman huzurumuz bozulmasın" demekten, ota boka müdahale etmekten, her boka maydanoz olmaktan, boş boş konuşmaktan bıkmadı.
"öldürücü karı dırdırı" denen şeyi bu dizide hayriye karakteri çok güzel bir şekilde örnekliyor. umarım bu kadar fiyasko özellikleri bünyesinde birleştirmiş tipte bir kadın gerçek hayatta yoktur.
ali rıza da felaketler ve hayriye'nin çenesinin verdiği rahatsızlık hasebiyle kendini iyice yemeğe vermiş olacak ki, her bölüm daha da çok şiştiğine şahit oluyoruz.
fikret'e de telefonu kulağına monte ettirmesini öneriyoruz. böylelikle hem yemek yapıp, hem de telefonla konuşup, ailesinin başına gelen en son felaketleri anında sıcağı sıcağına öğrenebilir. ayrıca, dizi yapımcıları acilen bir operatör şirketiyle anlaşıp, fikret ve telefon sahnelerinde alttan reklam geçebilirler. bu kızın da bu kadar çok telefon görüşmesi yapmasının en azından bir nedeni olur.
