insanın kendi kendine sorup içinden çıkamadığı, hiç bir cevabına tam olarak güvenemediği sorulardır. örnek vermek gerekirse ; her soru bir önceki sorunun ilk cevabına göre tasarlanmıştır zihinde buyrun
1.sevgilinin yakın bir kız arkadaşla yan yana 12 saat yolculuk yapması kıskanılcak bir durum mudur?
a-kesinlikle kıskanılcak bi durum , dile kolay 12 saat yan yana yada
b-hayır canım ne alakası var, onlar sadece arkadaşlar
c-bir birlerine destek oluyorlar ne güzel işte, şanslıyım böyle insanlar hayatımda olduğu için.
2.kıskanmışsam ben kötü niyetli miyim?
a-kötü değilim, fazla şüpheciyim ama yaşadıklarımdan öğrendiğim bu, güvenemiyorum kimseye
b-biraz abartmışsın gibi sanki
c-duymamış olayım.
3.ben sevgilimin hayatında olmasaydım kızın da hayatında biri olmasaydı onlar birlikte olurlar mıydı?
a-olabilirlerdi, çünkü çok iyi anlaşıyolar.çok da yakışırlardı.
b-olsalardı şimdiye kadar olurdu birşeyler.
c-saçmalıyosun, senin sevgilin, kıymetini bil.
4.ben böyle düşünüyorsam güvenmiyorum demektir sevgilimin bana olan sevgisine, bitirmelimiyim acaba?
a- evet bu düşünceyle ikisininde yüzüne nasıl bakacaksın en iyisi arkadaşın olarak kalsın ikisi de.
b- bence zamana bırakmalısın.zaman gösteriri nasılsa.
c- git ona onu sevdiğini söyle ve unut tüm şu kafandakileri. *
çoğumuz için daha önemli cevapsız sorular vardır ama benim uğraştıklarım bunlar şuan için.
cevapsız yada çok cevaplı aynı şeydir, birini seçersin doğru olduğuna emin olmadan ve seni nasıl bir sona götürür bilemezsin.
buna da kader diyoruz çıkıyoruz işin içinden, onda cevabımız net Allahtan.
