şanslı falan değil. adam direk kriz yönetimini ve planlamasını iyi yapıyor. taktikleri ve yardımcıları da iyi. şanslı olsa milli takımla avrupa şampiyonu olurduk. neyse..
yani mustafa denizli tam bir psikolojik yönetim lideri. oyuncularını, başkanı, spor yazarlarını o psikolojik zemine çekene kadar atılması gereken adımları atıyor, sonrada herkesi psikolojik olarak hazırladığında darbeyi vuruyor.
bakınız geçen iki hafta önce trabzon deplasmanında maç sonrası fenerbahçeyi yeneceğiz demiş ve yenmiştir.
yine böyle bir örnek geçen sezonun 17. haftası deplasmandaki galatasaray maçı için maçtan bir hafta önce rıdvan dilmen ve güntekin onay'ın programında ''yenilirsek bizim için büyük bir kayıp olmaz'' diyerek ''beşiktaş yenilecek, buna hazırlıklı olun'' cümlesinin yumuşak halini söylemiştir.
nitekim ''26. haftayı bekleyin'', ''12 ile 15. haftaları bekleyin'' mevzularını da hatırlatmak isterim. bu söylenen haftaların amacı hesap kitap artı psikolojik taktiktir.
sonuç olarak bu hafta baz alındığında beşiktaş'ın şampiyonluktaki rakiplerini değerlendirirsek biri daum ki türk ligini iyi bilen ancak ne yapacağı belli olmayan bir antranör. diğeri frank rijkaard ki türk ligini bu sene tanıyan, elinde iyi oyuncuları olan ancak oyuncularını her zaman üst düzey performansları ile kullanamayan, ve ertuğrul sağlam ki psikolojik yönetimi allah inancıyla bütün, taktiksel yönetimi gol yeme, bir tane atarsak kârdayız olan bir antranör.
bu rakipler göz önüne alındığında mustafa denizli'nin her şeye rağmen beşiktaş ile bu sene de şampiyonluk yaşayacağını düşünüyorum.
