artık sürünen, bıktıran dizi. bir dizi senaryosu ne kadar ağlak olabilir, nasıl bir mahvoluştur bu. takipçilerine ayrıca şaşırıyorum, oyunculara benzeyen insanları, oyuncu zannedip yorumlar yapmaları, inanılmaz ilginç.
yeni SGK Kanunu geliyo, her şey özelleştiriliyo, sosyal devlet politikası dönemine giren dünyada liberal devlet politikaları uygulayarak krizin faturasını bizlere ödetiyorlar ama yaprak dökümü izleyicisi Ferhunde'nin boyunun ekrandan göründüğünden daha kısa ya da uzun olmasına, saçının peruk olup olmamasına, Oğuz'un "utanmazlığına", peder beyin çektiklerine, annenin alavereler içinde saçının boyasının kaç numara olduğuna takılıyor.
çoğunlukla deli muamelesi görürüm ama bu normal mi yahu? normal bu mu şimdi? Foucoult'un Delilik Üzerine adlı kitabı geliyor aklıma..acaba daha büyük akıl hastaneleri kurup içine bu insanları koyup, mevcut hastaları dışarı mı çıkarmamız gerekiyor bizim?