entresan bir taraftar grubu. Türkiye de yaptıkları işleri bir çok taraftarı grubu yapamamıştır (bkz: çarşı). Fakat sanki son zamanlarda özellikle amigo optik in cezaevi süreci ile başlayan ve ölümüyle de devam eden bir sürecin ardından eski benliklerini tribün ruhunu gitgide kaybetmektedir. Burda optik abiye * değinmeden edemiyeceğim. kendisi beşiktaş için bir çok fedakarlıklar yapmış olayına bile girmeden, beşiktaştan hiç bir maddi olanaklar beklemeden bu işe başkoymuştur. Şu anda oluşan tribün olaylarında, kendisinin aralarında olmadığı için bu tip olayların yaşanmakta olduğunu düşünmekteyim.
Yönetimle tribünün bu kadar karşı karıya gelmesi, bence bu denli başarılar yaşamış ve daha da yaşamak için ellerinden geleni yapmaya çalışan demirören heyetinine yaptıkları yanlıştır. Bir çıkar söz konusudur bu konuda. Bu adamlar birşeyler yapmaya çalıştıkça son dönemlerde karşı karşıya gelmeleri bence talihsizliktir. Zamanında Aziz yıldırımın yaptığı temizleme operasyonunu demirörenin yapmasını da doğru buluyorum. Galiba bu konuda en şanslı takım galatasarayıdır. Şu ana kadar çok olaylı bir şekilde yönetimle karşı karşıya gelmemiştir. Ayrıca alpaslan dikmen öldükten sonrada çizgilerini aynı şekilde korumuşlardır.
Tribün çıkarcı olmamak zorundadır. Yıldırım demirörende evet geldiği zaman bir çok yanlışları olmuştur. Zaten o taraftar demirönerini o koltuğa oturtmuştur. herkezin üzerinde durduğu, ağız birliği etmişcesine konuşulanlar, "Yaptığı en büyük yanlışın arkasına aldığı tribünü bir gün karşıma alırım diye düşünmeyişidir" şeklindedir. Ama düşünmüş galiba. Karşımda aziz yıldırımdan bu konulardan nasıl hareket edilir dersi almış bir demirören görmekteyim. Eğer kulübe zarar veren, medya ya konu eden bir taraftar varsa karşında yapılması en doğru harekette budur.