hayatı son gününmüş gibi yaşamak, bazı şeyleri artık daha anlayışla kabul etmektir. lüzumsuz kırgınlıkları umursamamak, gerçekten ne düşünüyorsan, ne hissediyorsan söylebilmektir. yıpranmadan, karşındakini üzmeden, lüzumsuz işleri boşverip. çünkü hayatımızın büyük bir kısmı söylemek isteyipte söyleyemediğimiz şeyleri düşünmekle geçiyor. ayrıca bu iş için hiç öyle hesapsız paraya filanda lüzüm yoktur. yarın ölecekmiş gibi yaşamak doya doya para savurup lüks içinde orayı burayı pançilemekte değildir. çünkü yarın ölecekmiş gibi yaşamak, hiç umursamadan doya doya çimlerde uzanmak, istediğin kıyafeti doya doya giyebilmek, günlerini kahkalarla süsleyebilmektir.