ben bu yazıyı sana yazdım. saat bir başka takıntıya dönüştü benim için artık. ışıklar karanlığa gömüldü. unut diyenler kendileri unutuldu. zaman kendini zamansızlığa terk edip gitti. yıllar geçti ve gitti zamansızlıklar içinde zamansız. sen benim için gitmedin. yanlış bir zamanın en tatlı zamanıydın. sen hep o zamanda saklısın. zamansız oysa artık zaman; ama sen yine de zamansız bir zamana uzak ve gerçek yaşanmış bir zamana en yakınsın. yok senin gibisi, senden bir tane daha olsaydı onu da harcar giderdim ben. üzerinden buldozerle geçerdim resmen; sonra o da pek bir kıymetli olurdu. sen bu yüzden kıymetlisin. şimdi geri dönsen, inan ki tüm anlamını yine yitireceksin ve acılara boğacağım seni. benimle bile bile boğulmaya varsan, gel bir gün. ben hep aynı ben olarak kalacağım.