iki-üç yıl önce ingilizce hocamız sınıfta gezdiriyordu bir gazeteyi. bir türk gencinin kalp rahatsızlığını gizleyerek askere gittiğini ve o rahatsızlığından dolayı hayatını kaybettiğini yazıyordu.
Birkaç gün sonra hocamız sınıfa yine bir gazete getirmişti. devlet büyüklerimizden birisi okullarda şehit denilmemesini söylüyormuş, onu gösteriyordu bize. ama tabi ki hocamız aldırmadı buna, dersin başında saygı duruşunda bulunurduk şehitlerimize, sonrada dersimizi işlerdik.
saç-baş, kılık-kıyafet falan filan için girişten önce yarım saat konuşan şahısların önceki gün haberlerde çıkan şehitler hakkında bir söz söylememesini kınardı.
okulda şehit eşini ağırlattı, ilçede geziler yaptırdı, bursa dan ağrı ya okuldan ve bölgeden topladığı hediyeleri ve yardımları göndertti.
evet garip gelebilir ama ingilizce hocamızdan gördük bunları. ''okulda vatan sevgisi verilmeli'' derdi ama bu neredeyse hiç yoktu.
şimdilerde gençler batıya özeniyor, vatan sevgisi azalıyor. okullarda istiklal marşı, cenaze marşı gibi okunuyor, hocalar 45 kere 'yükseeek' diye bağırsalar da pek işe yaramıyor.
askere gitmemek için şişmanlayan erkekler başlığını görünce yazmak istedim bunları. ülkemizde hastalığını gizleyerek askere gidecek gençler olduğu sürece içimiz rahat olabilir, türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmaktan gurur duyabiliriz. gençlerimizi askere kutlamalarla göndeririz elin avrupalısı ne yapıyor bunlar diye ağzı açık izler.
ama bu hep böyle gider mi emin olamayız. her nesilin türkçeyi türkçeden daha da çıkaran bir şekilde yazıp, bir öncekinden daha boş, batıya dahada özenerek yaşamasının kimseyi korkutmamasını anlayamıyorum. bu gençler ileride askere seve seve gider mi yada ne kadarı gider bilemiyorum.