sinemada arkamda oturan ve muhtemelen sevgilisinin zoruyla kolundan tutup getirilmiş erkeği gördükten sonra, sözlükte neden bu kadar bok atılıp sevilmediğini daha iyi anladığım filmdir. eleman nasıl sıkıldıysa artık, esneye esneye salondaki tüm havayı soğurdu yeminle. bir de öyle bir yorumda bulundu ki, sülün gibi taş gibi vampirlermiş, vampirlerin büyülü dünyasıymış, imkansız aşkmış falan.. hepsi gözümde farklı bir yerde artık.
- "neyini beğeniyonuz bunun lan? herkes birbirini korumak için götü başı dağıtıyo işte, film bundan ibaret."
yukarıdaki durumun üzerine diyeceğim şudur ki, sevgili kızlar erkekleri, erkeklerinizi götürmeyin new moon'a. yazıktır lan. bella'ya mı üzüleyim, arkamdaki çocuğun haline mi yanayım bilemedim bir türlü. sıkılıyorlar işte, gerçek dışı romantizm söz konusu olunca kaldıramıyorlar. zorlayınca da aha böyle gay edward, şişme jacob diye saydırıp duruyorlar ulu orta.
bizler için kurtlar vadisi ne ise, onlar için de twilight saga odur. edward için yapın bunu sevgili kızlar, rahat bırakın erkekleri.