--spoiler--
tipik bir mustafa denizli kurgusuyla sahadaydı beşiktaş. yine kendi evinde oynuyor, ve yine tek forvetti. istatistik diye birşey varmış. baktık maçtan önce. fenerbahçe hem genel olarak üstün, hemde son 4 sezondur inönüde yıkılmıyor. bir beşiktaşlı olarak benim de maçtan önce umudum yoktu. hee hala yok ümidim. bu yönetimle, bu kadroyla, ve özellikle mustafa denizliyle olmaz bu işler bro! istemiyorum arkadaş fenerbahçeyi yenmeyi. istemiyorum lig şampiyonluğunu. avrupa liginde çeyrek final istiyorum. şampiyonlar liginde 2. turu görmek istiyorum ben. ne ise maça gelelim. maçın ilk yarısı ortadaydı. 2 takımda gol atmayı hak etmedi. gökhan gönülün pozisyonu net penaltıydı. ama olsun mühim değil. her takımın başına geliyor böyle şeyler. derbi diye hemen kazan kaldırmayınız lütfen! maçın ikinci yarısına, kesinlikle fenerbahçe daha iyi başladı. ama kontrolü elinde tutmayı, sadece 10 dakika başarabildiler. derken beşiktaşın organize atakları gelişmeye başladı. evet evet. organize bir şekilde. maçın ilk yarısında rakip takıma pres yapmayan, son adam olan lugano nun bile yürüyerek beşiktaş ceza sahasına gelmesine izin veren beşiktaş, bu dakikalar da organize gelmeye başladı fenerbahçe yarı sahasına. nitekim 1. gol geldi. derken 2. geldi. bir müddet sonra 3. de. teknik açıdan daha üstün bir takım olsa, bugün fenerbahçeyi rahat 5 ler di. ama rakip beşiktaş olunca, bunu düşünmek abes olur doğrusu. kendisini hiç sevmediğim ibrahim üzülmez kişisi, maçın kahramanıydı. hala sevmiyorum o ayrı.
--spoiler--
şimdi bir galibiyet aldı diye beşiktaşı pohpohlamaya gerek yok. malzeme ortada. he diğer yandan fenerbahçe de de bir numara yok. kritikler masaya yatırılsa söylenecek çok şey var ama, sonuç itibariyle renktaşlarımı bu güzel galibiyetten dolayı kutluyor, fenerbahçeli kardeşlerime sağlık olsun diyorum. son 4 yılda yenemedik sizi inönü de. e artık kazanalım değil mi? bu yüzden penaltı bahanelerine falan sığınmayalım. iş o raddeye gelirse bir ton mevzu çıkar. ne ise. her 2 tarafada kahırsız maçlar diliyorum.