laikliği bir devletin tönetim tarzı ile ilgili terim olmaktan çıkarıp kendi ruh dünyalarında bir din olarak algılayanların tepki gösterdiği sıfatlandırmadır.
ismailağa camisinde yapılan linç hareketini aydın doğan cemaatinin yaptığı gibi halkın gözüne sokarak, bir öncesinde yapılan suikasti ıskalatmaya çalışırlar evvela. zira o suikast aslında bir kaza(!)dır. adam elindeki bıçakla yanlışlıkla camiye girmiş, uygun açı ile hocanın yanında ayakta duruken ayağı kaymış ve bıçak nasıl olmuşsa tam da kalbine defalarca girip çıkmıştır. ama komplekslerinden kurtulamayan sozde laikler için ölen hoca bir haber değeri taşımaz, zira asıl nemalanma linç * üzerinden yapılabilmektedir.
danıştay'a yapılan saldırıyı da göz önüne getirirler komplekslerinden kurtulamayan sozde laikler önce bu işi belli bir kesime işte dinciler, bak şeriat getirecerkler naraları ile duyurmuşlardır. işin ilginç tarafı chp'nin mecliste toplayamadığı milletvekili sayısına, saldırının hemen ardından ve polisten önce danıştay binasının önünde ulaşmasıdır. adama sorarlar 3 dk içinde 20 milletvekili ve hepsi de chp den, nasıl ulaştınız oraya kısa zamanda. yoksa bildiğiniz birşey mi vardı?
atatürk zamanında kurulan ve kazım karabekir'in bizzat ulu önder'in emriyle kurduğu partiler vardı hani, hani dinci merkez oluyor gerekçesiyle kapatılan. evet bugün böyle bir lider varsa, böyle bir parti varsa zaten anayasa mahkemesi size sormadan kapatır. bunun dışında demokrasiye ve laikliğe yöneltilen her eleştiriyi büyük bir hazımsızlıkla karşılanması bazı insanların laikliği yukarıda belirtildiği gibi din sandıklarını ispatlar. ama insanlar islam'a ve onun değerlerine saldırıken kendi laiklik değerlerine eleştiri bile kabul etmemektedirler. bu da onların kendilerine yontan nalıncı keserlerlerindeki adaletten olsa gerektir.
necmettin erbakan -ki politikası baştan sona hatalarla doludur- kanlı mı olacak kansız mı deyişini öne sürerler bazen de. ama yine ıskalamışlardır. zira 28 şubat kararlarının altında bizzat erbakan'ın imzası vardır. başörtüsü meselesinin bizzat kenan evren ile birlikte iki sorumlusundan biridir. bu nedenle erbakan'dan şikayet etmesi gerekenler laikler değil aksine zamanında peşinden giden kesim olmalı değil midir?
yetmez ama, asılarak öldürülen adnan menderes'e de sarkarlar. nazım hikmet'e toz kondurmayanlar, eleştirince ölüyle uğraşmayın diyenler adnan menderes'e sanki hayat hakkı tanımışlar gibidirler. evet nazım yaşıyorsa adnan da yaşıyor, vuralım o halde ikisine de farklı yönden.
sonra demirel'i gündeme getirirler. karar verememişlerdir demirel'in laikliğine. adam türbanlılar arabistan'a gitsin derken arkasına geçer bu laik çevre, sonra 1978 yılında abdi ipekçi ile milliyet gazetesinde yapılan röportajındaki sözünden dolayı da islamcı sayarlar. a kuzum sizce demirel sizden mi onlardan mı?
özal pkk ile pazarlığa otururken, milletvekilini bekka vadisine öcalan ile görüşmeye gönderirken, terör örgütüne ateşkes yapalım derken arkasına geçer bu çevreler. bu kişiler halklara özgürlük kardeşlik diyerek özalcı olurken, aynı özal anayasayı birkez delelim deyince "yobaz seni gidi gidi" derler. anlaşılan çelişki bir yaşam biçimidir bazılarına göre.
kaostan beslenen aslan demokratlardır onlar. tarihi okumaktan aciz aslanlardır, yürüyün bre! yürüyün koçum kim tutar sizi?