erman ve paskal'ın buluşması bir kadermiydi? yoksa tesadüf mü?
halı saha'nın ortasında heyecanla birbirlerine baktılar...
erman; ''neden beni bırakıp gittin?'' diyordu bakışlarıyla,
paskal; ''böyle olması gerekliydi!'' cevabını bakışlarıyla verdi.
erman; ''peki ya verdiğimiz söz?'' diye sorma ihtiyacı duydu bakışlarıyla.
paskal; ''eski defterleri açmıyalım ne olur'' der gibi baktı erman'a.
o an, o halı saha da kendilerinden başkası yok gibi hissediyorlardı.
ama bir çift göz devamlı bu sohbeti dinliyordu...
sergen'in gözleri!
sergen ve devler takımıda zamanında erman'a duyguları açmış ama red bakışıyla karşılaşmıştı.
''şimdi bu paskal nerden çıktı?'' der gibi baktı kalecisine!
kaleci ''bilmiyorum usta'' bakışıyla karşılık verdi.
ve o sırada erman bakışlarını hemen paskal'dan çekti...
çünkü paskal eski alışkanlığı olan çüküyle oynama olayına girmişti.
paskal çüküyle oynadıkça ve erman artistlik yaptıkça bu ilişki sürmeyecekti.
veee gol sayın seyirciler!!!!
goooolllllll!!
taraftar: paskal bizi diskoya götür! paskal bizi diskoya götür!
paskal; ''gördüğün gibi erman ben disko adamıyım!''
erman; ''hımmm hımmm''
paskal; ''ne diyorsun erman?''
erman; ''hımmm hımmmm hımmmm''
paskal; '' anlamıyorum seni erman!''
erman; '' gözüme kiprik kaçtıda pardon''
