atatürk'ün bütün fikirlerini anladık, gerçekleştirmek istediği bağımsız, hiç bir kuruma, kuruluşa, devlete bağımlı olmayan ; bulunduğu coğrafyada söz sahibi olanbir ülke idealinden zırladık da;
başbakan'ın cumhuriyet bayramı kutlamalarında değişik ülkelerden devlet başkanını ağırlıyacağına, tutup elin amerikalarına gitmesine anlam verebildik, bütün ideolojisini çözdük de; atatürk'ün sadece kendisini ilgilendiren, vicdani bir mevzu olan inanış şeklini mi sorgulamaya başladık.
dünyanın başka hangi tarafında vardır acaba bu, liberal-dinci-milliyetci kavramlarının hepsine sahip bir topluluk.
dindar arkadaşlara şöyle sesleniyorum:
atatürk ateist ise ve ateistlik kavramını cezalandıracak bir kurum varsa çekecektir günahlarının bedelini o o'nu ilgilendirir.
devlet büyükleri inanışlarıyla değil, ülkeye yaptıkları ya da yapmadıklarıyla anılır/eleştirilir.
allahsız- kitapsız bilim adamlarının bulduğu ilaçlarla tedavi olup hayata döndürüyorsun çoluğunu,çocuğunu ve kendini.
kafir icadı olan televizyonda nur tv yi açıp kuran okunuşunu dinliyorsun.
ama canın sıkılınca o'na buna ahkam kesiyorsun. ne verdin ki neyin karşılığını sorguluyorsun.