babasına babacım diyen erkek evlat

entry113 galeri
    51.
  1. babamın, ben doğduğum günkü yaşından 5 yaş büyük olmama rağmen hala ne evliyim, ne de çocuğum var.

    babam bana erkekliği de öğretti, kız tavlamayı da, kavga etmeyi de, insanlara verilecek en büyük cezanın onları umursamamak olduğunu da...

    en çok insanları sevmeyi öğretti, onların şartlarını düşünmeyi, kendi penceremden değilde diğerlerinin yerine koyarak düşünmeyi öğretti.

    her ne olursa olsun, her şeyin bir insanı sevmekle değişeceğini öğretti.

    bodrum katta penceresiz kapıcı dairesinde kira ödeyemezken benim harçlığımı eksik etmeyen babam, kendi işini kurup evini aldıktan sonrada, milyarları önüme serip, "gez, toz, eğlen" demedi.

    bir baba ki, "üstü kirlenmeyenin karnı doymazmış" der hep... bir baba ki, belki binlerce kitap okumuştur ama oğlunun yazdığı 3 satırı evirip çevirip tekrar okur...

    hayatta bir sürü başarısızlık gösterse de oğlu, hala ona inanmaya devam eder. oğlunu hukuk fakültesine kayıt ettirirken ağlamamışsa da; askere gideceği zaman birliğine teslim ettiği gün 2 damla süzülmüştür gözlerinden...

    babam, oğlu doğduğu gün askere gitmiş... ertan koymuş adını, şafak saymaktan değil de işte, o gün başka güzel doğmuş güneş onun gözüne...

    devrimciymiş zamanında bizim ki, sonra durulmuş... korkmuş belki, belki de çocuğunu doğuracak kadın durdurmuş... sonra, çalış babam çalış... sonra, sonrası yok işte.

    ben babamın yüzüne bakmaya utanıyorum. küfrettiğim, sövdüğüm insanlar televizyonların karşısındalar ve elim kolum bağlı geliyor. babam "git oğlum hayatını istediğin gibi yaşa" dese de... ben gidemiyorum. ve her gidemeyişimde daha çok utanıyorum kendimden.

    beni bugünlere getiren, benim "ben" olmamı sağlayan, beni "ben" olduğum için seven, benim "ben"liğimi değiştirmeye çalışmadan anlayan, biricik, bir tanem, babam...

    babacım seni çok seviyorum...
    2 ...