sabah sabah selam bekleyen polyanna insanı

entry6 galeri
    3.
  1. savunduğumuz sav ve usul gereği, öncelikle merhaba ve günaydın canımın içi!** ikinci olarak bu kadar kalp kalbe karşı olabilir. bu gün sabah, işyerindeki sabah çayında, işyerimdekilere estim yağdım. sor bi neden? çünkü yanyana arabayı parkettiğimiz halde çok hafif bi smileyle * -o da gözgöze gelirsek, yoksa o da yok- selamsız savuşup giden, bir iki saniye oyalanma ve birlikte yürüme nezaketinden yoksun olanlara uzun süredir gıcıktım. bu gün bir bahane ile patladım. görgü, ahlak kurallarından girdim, arkadaşlık ve insaniyetten çıktım. oh be rahatladım. nedir o öyle canım. ben gördüm de buradakiler gibisini görmedim. oturuyorlar bi masaya, gelen başka bir masaya yalnız oturana "buyur buraya gel" yok, dikkatlerini bile çekmiyorsun o kadar yani. birbirlerini tesadüfen farkeden, adam ve kadınlar topluluğu.. sonra hizmetliler diyor ki "müdürüm sen çok denişiksin." ne ben denişik olacam lan, buradakiler moron! insan her gün on saat aynı çatı altında çalıştığı insana selam vermek, gülümsemek, hal hatır sormaktan yoksun olabilir mi? bunu ben her gün yapıyorum "hatice hanım ne yaptı sizin oğlan, başladı mı?" ya da " mehmet bey, kardeşiniz nasıl oldu, taburcu oldu mu?" dedim diye değişik olan ben miyim? soğuk izanınızı skiym!
    *bu entrynin tanımı;insani vasıflarının en minimizesindeki beklentileri kaybetmemiş ve "pollyanna" diye geyik yapılmaması gereken "normal" adamdır.
    2 ...