"Sessiz kalmak" ülkeyi kan gölüne çevirmekten uzak durmak ise Ülkücülerin daha önceki deneyimlerinden bir ders çıkartıp sorunun silahlı çatışma kısmını devletin meşru güçlerine bırakmalarıdır.
Daha önce yaşanan deneyimlerden bir şeyler öğrenilmiş olsa gerek ki kendi deyimleri ile " kürt faşist" lere karşı gerçek solcularda sessiz kalmaktalar. her iki taraf da Doğru olanı yapmaktalar.
"Sessiz Kalmak" eğer hiç bir tepki göstermemek ise yanlış bir önermedir. Zira ülkücüler olsun solcular olsun bu ülkeyi seven herkes her ortamda her fırsatta gerek gösteri ve miting olarak gerek makale ve ilan olarak bu ülkenin bölünmez bir bütün olduğunu bu ülkeyi bölmenin kimseye daha fazla özgürlük getirmeyeceğini aksine daha fazla kölelik daha fazla kan daha fazla kin getireceğini basbas bağırmaktalar. Tabi duyup anlayabilene.....
Eğer iş devletin meşru güçlerini aşar; bu ülkeyi resmen (fiiliyatta) bölmeye gelirse Söz konusu ayrılıkçı zihniyet bu ülkenin tüm fertlerini solcu demeden ülkücü demeden, sünni demeden alevi demeden omuz omuza karşılarına dikilmiş ve oluşturmak istedikleri kan gölünde onları boğar şekilde görecektir.
halbuki şimdi ülkücüler kalkıp kürt kahvelerini tarasalar hatta kürtlerin yaşadığı evleri işaretleyip hepsini doğrasalar, böylece bu ülke kan gölüne dönüpte emperyalistlerin ekmeğine yağ sürülse ne güzel olur değil mi ?
Bir de şu var: bu "kürt faşist" lerin hiç biri sokağa çıkıpta "biji pkk" diye bağıracak maçaya sahip değillerdir ki ülkücüler de kalkıp ağızlarının üstüne iki tane çaksın. Bunlar internet aslanı, çocuk taşlatıcıları. gündüz kahvede pkk'ya söver gece gider lastik yakar.