Günümüzün hit eylemlerinden biri: geyik yapmak. Bu eylemi gerçekleştirmekten birçoğu gayet mutluyken, bazıları -ki biz onlara azınlık diyoruz, "nereye kadar geyik? " sorusunu soruyor kendisine ve çevresine. işte bu sorunun sorulduğu anda onunla muhabbetin göbeğinde buluyor insan kendini ve başlıyor gerçek hayata dair her şey. Dünya nereye gidiyor? Toplumun gereksinimleri ve bizim gereksinimlerimiz, iç hesaplaşmalar, sevginin iç yüzü, hayatın anlamı ya da anlamsızlığı, insan ilişkilerinin sığlığı, dünyanın gündemi ve bizim gündemimiz, dünyada çevrilen düzmece oyunlar, yaratıcı zekanın ürünleri, anarşizm, kaos, sürü psikolojisi ve daha fazlası. Biz dünyada sayısı gün geçtikçe azalan sorgulayıcı beyinleriz. Biz aynayı doğrudan kendi yüzümüze doğrultan, toplumun olmamızı istediği gibi bir insan olmaktansa, yalnız ama mutlu, "kendi gibi" olmayı seçen insanlarız. Dünyayı değiştirme planlarının çocukça olduğunu biliriz ve kendi seçimlerimizden oluşan minik dünyalarımızda yaşarız.
Son olarak:
-Asit ben peri göndermiyorum.
-En büyük periyi gönderdin bile, kendini.