aşklar karşılıksız da yaşar. aşk karşı tarafın tavrına bağlı değildir, kaynağını tamamen yüğrekten alır. o 'kırıcı, yorucu vs' denilen şey değersiz otlar gibi her tarafı saran sıradan sevdadır zaten. herkes aşktan bahseder ama gerçek aşkı yaşayan binde birdir. gerisi kendince triplere girer. aşk yorar mış, üzermiş... ama ö üzüntü, o yıpranma bile ilaç istemez. aşk işte böyle bir hastalıktır, karmaşadır, büyüdür, iksirdir.
aşk ağırdır, verdiği acı güçlüdür, yaşattığı mutluluk kendine müptela eder, sarhoş eder ama aşkda pişmanlık yoktur. pişman olamaz aşık insan.