o değilde kaç kemalist kaldı ki şunun şurasında da dert etiyorsunuz ağalar, paşalar; kekolar koçerolar?
ha bir keyifleri bey de yokmuş! kemalist dediğin adam böyle şatolarda tek başına oturup, yaşadığı yerin dibinde kurulmuş evlerdeki insalara yukarıdan bakıp bir elinde şarap kadehi ile orgazmik kahkahalar atan çılgın kontlar mı ya da bir eli yağda ötekisi balda olan semrigenleri mi? ne yani? neymiş lan bu kemalistler. acaba aralarına katılsam bana da şöyle 4-5 milyar maaşı olan bir iş verirler mi diye düşünemden edemiyorum şu yazılanları okuyunca. ama benim tanıdıklarım çoğu çulsuzun tekiydi bir de bu var. neyse aq. bu kemalist muhabbeti çok uzar.
ha biri de : "rakı bardaklarında şen balıklar gibi yüzüyorlar. arada bulutlardan nem kapıp tandoğan meydanlarına bayrak sallamaya koşuyorlar.
istemedikleri bir şeyin kokusunu alsalar genç subaylarının rahatsız olduğundan dem vurup postal yalamaya başlıyorlar." demiş. eee öyle oldular da ne oldu? sonuç? darbe mi oldu? yok! sana zorla içki mi içirdiler hayır! ee ne boş yere klavye tuşlarını zedelersin o zaman deye sormazlar mı cemaat pötürcüğü, sorarlar? ha bu arada söyleyim: ne kemalizmle ne solculukla ne de bir bir başka idioloji ile heç işim olmaz. ne akp'yi ne de akp'ye oy verenleri severim, ekseriyetle boş gördüklerimi kuytu yerlere çeker bir temiz sopa çekerim.
hiç bunları kendine dert etmeye değer mi şu kıs... şimdi dağılın aq!