ögretmenlik meslegine ulkemizde cok farkli bakis acilari mevcut. birinci kisim basligi acan arkadas gibi düsünüyor. 3 ay tatil resmi bayramlar tatil salla basi al maasi. bunun yanisira ögretmenlere nefes almak disinda hic bir eylemi yakistiramayan kisiler de mevcut ne yazik ki.diyelim ki ogretmen oldugunuzu beyan ettiniz ve birisiyle konusuyorsunuz kolunuzda dövme var ve siz ogretmensiniz size yakisiyor mu ya da birseyler soylediniz bir de ögretmen olacak suna bak gibi tepkiler alabiliyorsunuz.
bu meslekte cok yeni olan biri olarak soyle söyleyebilirim ki gecen pazartesi ilk defa bir devlet okulunda ucretli olarak calismaya basladim. daha kapidan girer girmez müdür önüme bir sürü sey koydu ve hocam yillik plani ne zaman hazirlarsiniz, zümre toplantisini yapin, günlük planlar hazirlayin etkinlik dosyalari ivir zivir bir sürü sey saydi. sanildigi kadar kolay bir meslek degil. 6 saat icinde 120 farkli ögrenciyle tanistim ve simdiden kendimi onlara karsi sorumlu hissediyorum.
kutsiyet meselesine dönecek olursak bir ögretmenin hareketlerini kisitlamasi gerekiyor cogu yerde cünkü pek cok sey bir ogretmene yakistirilmiyor ve buda zaman zaman baski yaratabilir. yukarida da bahsettigim gibi, sen ögretmensin sunu yapamazsin söyle davranamassin baskisinin pek cok ögretmenin de hosuna gitmedigini düsünüyorum.