woody allen'ı, woody allen yapan tarzın uzağındaki bir diğer film. match point bi nebze de olsa farklı bir lezzeti özgün bir tatta sunmak gayretinde üdü. cassandra'nın rüyası ise herkesin her gece görebileceği bilindik bir rüya.
anlamak zor değil gerçi. insan işte; kendiyle de yarışıyor. "en iyilerini yaptım. yaptım ama daha farklı bir şekilde de yaparım" diyor. bu filmde, bence woody abi sadece demekle kalıyor. aslında güvenli limanlara demirlemektense, farklı arayışlarda olması en azından niyet olarak iyi. işe bak işe, oturmuş binlerce kilometre öteden koskoca woody allen'ı eleştiriyorum gecenin şu vakti. bu da bir film konusu olabilir aslında.
genç adam, üstad yönetmen hakkında ileri geri düşünürken, düşündüklerini "sözlük" denen bir mecraya yazmaktadır. birden elektrikler kısılır. akabinde kesilir. ufo'msu bir oturgaçlı götürgeç genceciğin evinin çatısında bitiverir. tavan yıkılır. salonun ortasına bir alien iner. meğersem woddy allen, bir alien imişmiştir. genci oturgaçlı götürgece alır. uçarlar. ve olaylar girişir. gelişebilir de. sonuçlanma ihtimali de hayli yüksek.
filmden:
ian: bir rol kapmak için yönetmenle yatar mıydın?
angela: role ve yönetmene göre değişir. ve yeterince içip içmediğime...