çok afedersiniz "sikeyim öyle fakülteyi" dicem okuyanlara ayıp olacak.
üniversite eğitimiyle alakası olmayan bir eğitim verip, sözde mezunlarına 4 yıllık diplomayı hediye eden bir sistem bu. fakülte denen bu kavram aslında topu topu 28-30 kitaptır. okursunuz (hatta okumaya bile gerek yoktur, geçmiş yılların çözümlü sorularının bulunduğu kitaplar yeter aslında) -yine çok afedersiniz- eşşek değilseniz barajı 50 olan sınavları takır takır geçersiniz, sonra da hakiki fakültelerde dirsek çürüten yaşıtlarınızla aynı haklara sahip olursunuz. hatta bir de torpiliniz varsa kamu kurumlarında rahatça iş bulursunuz. siz de askerliği kısa dönem yaparsınız. siz de işletme bölümü mezunusunuzdur odtü işletmeyi bitiren de. dediğim gibi azıcık da torpiliniz varsa herhangi bir kamu kurumunda kimsenin umrunda olmayacaktır bu fark.
benim gözümde vatana ihanettir açık öğretim fakültesi. üniversitenin ne ortamından, ne eğitim sisteminden haberi olmayan üniversite mezunlarını salar piyasaya çünkü.
tüm bu olumsuzluklara rağmen türkiye'deki 4 yıllık okul mezunlarının da neredeyse yarısı aöf mezunudur. nereden mi biliyorum; asker ocağından. 720 kısa dönem askerin 340'ı aöf mezunuydu. evet 720 kişilik örneklem ile alınan sonuç türkiye'ye genellenemez ama bu seferlik genelledim işte.
türkiyenin yarısı aöf mezunu olduğuna göre de iş bu entry anlaşılmamış entrylerimin 1. sırasına adaydır.
haydi bakalım göreyim sizi.
şunu da eklemeden geçemicem; üniversite hayatımda gayet vasat bir öğrenci idim. okuduğum bölüm bana göre değildi belki bilemem. ama etrafımda ikinci üniversite olarak açık öğretimde okuyan arkadaşların gazıyla ben de yazıldım. kendi bölümümü zar zor okuyan ben, kendi böülümümle birlikte 4 yıllık aöf işletmeyi 5 yılda sınavlarından 1 gün önce çıkmış soruları ezberleyerek bitirdim. etrafınızda aöf de okuyup "ay çooook zooor" diyenler falan varsa onlara gönül rahatlığıyla "la bi git allasen" diyebilirsiniz.
