büyük bir heyecanla bilet fiyatlarını bekliyorduk. bütçemizin yettiği kale arkasına geçecektik her zaman ki gibi. maç cuma günüydü, biletler salı günü açıklanmıştı.bu maç için kale arkası bilet fiyatları galatasaray'ın genelde ankara'da yaptığı maçlarda olduğu gibi 20 küsür liraydı. önceki gün bokum gibi geçen sınava rağmen biletler alınmış, biletlerin alındığı akşamda maç yapılmıştı. maç sabahı kalkıldığında ise bacakta hissedilen ianılmaz bir ağrı vardı. bilet alınan akşam oynanan futbol biraz abartıya kaçmıştı. maç saatine kadar fazla zorlamadan sabit tutmaya direttim bacağımı. aynı gün 1 mayıs işçi bayramı olduğu için ortalık biraz karışıktı ama ankara'da beklediğim kadar sorun çıkmamıştı. sorunsuzca stada varıldı, tribüne girildi. oyuncular ısınıyordu, biz de elimizden geldiği kadar onları motive etmeye çalışıyorduk. bu fasıllar çabuk geçti ve maç başladı. açıkçası tam izleyememiştim maçı. kale arkasındaydık ve şuursuzca bağırıyorduk. ardından bir gol yedik ama vaz geçmedik. ikinci golle beraber yağmur da bastırmıştı. sonuçta maç 2-0 hacettepe üstünlüğü ile bitti, protestolar bitmedi. taraftar oldukça öfkeliydi. bülent korkmaz istifaya davet edildi, cevat hoca lehine tezahüratlar yapıldı. en kötüsüyse hasan şaş'a edilmeyen küfür kalmadı. ardından yağmurda hızlıca eve gidildi, ertesi gün gidilecek x men origins wolverine düşünülerek maç unutulmaya çalışıldı.
illa bir tanım yapmak gerekirse: galatasaray'ın bir dahaki sezona farklı hazırlanması gerektiğini gösteren maçtı.
(bkz: bu da böyle bir anımdır)
