çizgilerinin kalitesi giderek muhteşem olan karikatürist. gerek insanları gerek nesneleri, ev halleri, hele sokakları sulubaya tablo gibin. çok özen gösterdiği belli. ersin karabulut çizimleriyle açık ki bir kariktüristten daha fazlası. daha önceki bir entryde de bahsedildiği üzere mutlaka başka alanlarda "sanat" ını göstermeli. bir sergi açsa mesela. karikatür haricinde kişisel çalışmaları olsa gerek, onları sergilese bir şekilde. tarzı ekolü nedir görsek. suluboya mı, yağlı boya mı, kara kalem mi çalışıyor, izlenimci mi, pop art mıdır ne bileyim sürrealist mi merak etmemek elde değil.
ayrıca kendisi bence paçasını okuyucuya fazla kaptırmış durumda olmanın sıkıntısını çekiyor gibi. vakti zamanında samimi ve içten olmasının neticesi bu biraz. bazı okuyucular neredeyse istiklal'de görse, ne geziyon lan burda, yürü dergiye çalış, tembeller sizi, bak perşembe dergi çıkmazsa bozuşuruz ha diyecek kıvama gelmiş durumda zira. ha bu anlamda çizer ile arasına sınır koyamayan ve gerçeklik kaybı yaşayan kişiler olabilir, yapacak birşey yok onlar için ama kötüsü ersin karabulut'un bunlardan etkilenip açıklama yapma çabası. işi bu anlamda zor. aldırsa yaranamıyor, aldırmasa dötü kalktı deniyor.
her neyse zamanla aşacak, kendini korumayı öğrenecektir. ya da bunlar benim saçma izlenimlerim olup gerçekte öyle de bir durum yoktur.