kutsal bir meslek fahişelik. bir hemşirenin bir hastanın yaralarını sarıp, onu usulca yatağa yatırışı kadar kutsal, bir fahişenin azgın bir kurtadamı tekrar insana döndürüşü de. kutsal bir meslek fahişelik. bir çok boş iş üstadının önüne geçebilecek kadar hem de...
düşünün onca psikopata bağlamış azgın insan var türkiyede. türkiyeliliğinize bağlamayın hemen bu durumu , kutsal saydığımız yaradılış gerçeğine bağlayın. çünkü pek bir azdır gerektiğinde kendini kontrol edebilecek kadar güçlü erkekler. hangi horoz bir tavuğu kovalarken aniden o tavuğun arkadaşı olduğunu, onunla yılarca aynı kümesi paylaşacağını, böyle yapmaması gerektiğini hatırlar? boğalar dellenir, bizonlar birbirlerini öldürür dişiyle ilişkiye girebilmek için. tavuzkuşu erkeklerinin kendilerini büyük gösterme çabaları takdire şayandır. erkeklerle kadınların cinsel istekleri daha başlangıçta eşit değildir, 1-0 yenik durumdayız herkes kabul etsin bunu...
işte bu noktada fahişeliğin önemine ulaşıyoruz. eşitliğe teşvik ediyorlar, demokrasiye teşvik ediyorlar toplumu. hayvansı yürekleri, hayvansı istekleri insanlaştırıyorlar. bunların çoğu da daha çocuk denilebilecek yaşta! sürekli demezler miydi çocukların yüzünü güldürenlerin yeri cennettir diye?
fahişelik kutsal bir meslek, dönün sovyetlerin ilk dağıldığı fuhuşun arrtığı, manukyanın yaşadığı yıllara dönün. günümüzdeki kadar sapkın mıydı toplum? değildi elbet, boğalar iğdiş edilmiş öküzlere dönüşüyor, sokaklarda dolaşıyordu.
fahişelik kutsal bir meslek, haydi gelin haklarını kendilerine verelim. şahsen beni tanrı yapsalar direk olarak cennete gönderirim hepsini ama tanrının neden fuhuşu yasakladığını henüz kestirebilmiş değilim. etrafında hiç fahişe yakının bulunsun ister miydin diye soran sivriler olacaktır... elbette istemem, ama bu isteksizliğim mesleği hor gördüğümden değil, bu cünüp halimle fahişeliğin kutsallığına gölge düşürmek istemediğimdendir.