intihar etmek

entry1519 galeri ses1
    93.
  1. bazen hiçbir çıkış bulamayan, boğazına kadar boka batmış hayatların doğal olarak tercih ettiği tek çözümdür.

    ve ayrıca insanların 'cehenneme gidecek mınakoduğum boku bokuna öldü hayat güzel şey yaşamak gerek herşeye sabretmeli' diyerek geçiştirdiği ve çıkışsız kalanlara destek olmak yerine onları sadece cehenneme layık görerek ödüllendirdiği eylemdir.

    bir adam düşünün. bir ailesi vardı, yıllarca sevdiği eşi ve iki çocuğu. mutlu bir hayat sürüp gitmekteydi. yıllar geçti ve o çocuklar eşek kadar oldular, teker teker kendi hayatlarını kurmak üzere sıyrılıverdiler evden ve aileden. eşi de kendisini bırakarak veda etti bu hayata. hayatta tat aldığı şeyler, yetiştirdiği onca çiçekler solup düştüler toprağa ve tek kaldı. pardon, tek ve yalnız bile kalamadı. ona eşlik eden kredi borçları vesaireler de yanına kaldı. ve bunların ağırlığı üstüne bindikçe çözümsüz kaldı, daha da dibe çöktü. çocukları ise kendi hayatlarını kurdular ve unuttular onu. hayatın pisliği üzerine binmiş halde yapayalnız kaldı yani.

    bunları kimsenin yaşamasını istemem. ve ayrıca çocukların yaptığına da birşey diyemem. zira çocuklarını sırf altmışından sonra kendisine bakma aracı olarak görenleri de sevmem. herkesin kendi hayatı vardır ve insanlar yaptıkları tercihler sonucu bu hayatı oluşturur, seçimleriyle yaşar, ve sonunda ölür. bu noktada kimin ne yaptığı sadece onu ilgilendirir ve tepki gösterilmesi de sevilmesi de gereksizdir. çünkü birşey değiştirmemektedir.

    şimdi böyle bir insana, o halden anlamadan sadece cehennemlik bir günahkar olarak bakmak ne kadar doğrudur? iyi-kötü, orta halli bir yaşam süren birisinin böyle birisine acımadan böyle hitap etmesine ve böyle görmesine birşey diyemem. çünkü bazı şeyler vardır, yıllarca yazsan da, her saniyesini anlatsan da anlatılamaz ve yaşanır. bunları bilemeyenler ise yapılanları ardından sadece hata olarak yaşatır.

    böyle bir durumda örneğin, yapılacak ne vardır? hayatı boyunca yapmak istediklerini kurmuş fakat tamamlayamamış birisi, üstüne bir de hayattan alabildiğine kazık yemiş birisi için ne seçenek vardır? bir hayata başlamak için çok geçtir. bir çıkış kapısı mı? kapı aralığından sızacak en ufak ışık beklenmiştir zaten bu noktaya gelene kadar. kandırmayalım kendimizi bu hayat sır kapısı mucizeleriyle yürümüyor. tesadüfler ve insanların seçimlerinin kesişmesi sonucunda belki milyonda bir kişi kurtulabiliyor evet ama, o milyon hiçbir zaman gelmiyor.

    hayata dair yapacak hiçbir şey kalmadığında, hayat yiyip içip, hatta yiyemeyip içemeyip sıçmaktan ibaret olduğunda yapılacak başka birşey yoktur. güzel bir hayat ve güzel bir sonun planladığı kişi yoktur. hayaller çoktan verilmiştir toprağa. hayat sadece basit beş harften ibarettir artık, doldurduğu bir anlam yoktur.

    şimdi diyeceksiniz biliyorum, ne olursa olsun sabredilmeli, cana kıyılmamalı, ecel beklenmeli. zaten intihar edenler (anlık sinirini kontrol etme gücüne sahip olmayanlar hariç) sonuna kadar denemiştir şansını. sonuna kadar sürdürmek istemiştir hayatını. hani bir şeye cesaret edilecekken hep kötü olasılık düşünülür ve harekete geçilmez ya 'ya şimdi olursa' diye, işte öyle beklenmiştir zaten en ufak çıkışlar. oradan dışarı adım atmak, hayata kavuşmak için zaten beklenmiş ve dayanılmıştır. ve artık güç tükendiğinde, ne ile dayanılacaktır bu hayata? ne ile tutunalacaktır bu dünyaya?

    intihar etmek sadece aptallık olarak düşünülür, sadece güçsüzlerin yaptığı, hiçbir şey denenmeden başvurulmuş bir çaresizlik olarak görülür. evet öyleleri de vardır fakat intihar etmek ne korkaklıktır, ne de sonuna kadar denenmeden, bir kurtuluş beklenmeden yürünen yoldur. intihar etmek hayatın içinde hiçbir noktada kendine ait bir yeri kalmamış, en ufak hayalini bile kaybetmişlerin son tepkisidir. daha fazla geç kalmadan, daha fazla erimeden, daha çok tükenmeden... hayata kendine ait son bir iz bırakabilmektir, bir mesajdır.

    bu mesajı göremeyenler ise sadece 'cehenneme gidecek la siktir et geberdi gitti' derler, intihar eden kişi dostları bile olsa. sebeplerini düşünmez ve yazık etti derler. burada bahsedilen ergenlik döneminde ona buna çatıp da başvurulan umutsuzluk triplerinin sonu olan intihar değildir. hayatın önüne koyduğu tüm boklara tepkidir, karşı çıkıştır, itirazdır ve haktır.

    bunu yapmak için dinsiz olmak gerekmez, bunu yapmak için güçsüz olmak gerekmez, bunu yapmak için kendinde allah' tan çok güç varmış sanmak gerekmez. bunlar intihar edenleri tabir etmek için kullanılan şeyler olduğu için bunları söyledim. intihar etmek ilahi adalete bir an önce ulaşmak için yapılandır. intihar etmek bu dünyada beşeri adaletin olmadığı gerçeğinin kabul edilmesinin ardından artık yapılanların ve ruhun karşılığının alınmak istenmesinin bir sonucudur.

    hayatını doğruluk ve dürüstlük ile geçirirken kendi hayatına hiç düşünmeden darbe vuranların yaptığı şerefsizlikler, hırsızlıklar, umursamazlıklar, hayvanlıklar görüldükçe yaklaşılır ilahi adaletin olduğuna inanmaya. böylece de ulaşılır sonunda o 'cehennemlik' sona.

    velhasıl, intihar etmek bir acziyet değildir, güçsüzlük ile adaletin tamamen varlığına inanmadan yapılan birşey değildir. intihar etmek cesaret gerektiren birşeydir. sonuna kadar umudu bekleyip bulamayanların başvuracağı son çıkış, son tepki, son imzadır intihar etmek. hayatta herşeyinin yok olduğunu görenlerin hayatın ortasına son bir imza çakma isteğidir intihar.

    çünkü artık bir varlığı yoktur insanın, yokluğundan başka. onunla kalır ve yokluğuyla bir olduğunda, çeker kendisini bu hayattan kendi elleriyle, başka ellerin uzanmadığını gördükçe. intihar edenleri aşağılamak yerine, anlamaya çalışsaydık, yaşamak daha güzel birşey, dünya daha güzel bir yer olacaktı belki. ama ne gerek var değil mi? bencilce davranarak herkesi 'cehennemlik' olarak tabir etmek, aşağılamak, ardından küfretmektir yapılması gereken, insanca olan değil mi? evet dostlar. evet. bence de; evet.
    6 ...