teorik iktisadi kurallara göre halkı alış verişe teşvik edip ekonomiyi canlandırmaya çabalayan reklam kampanyası.
olayın bir de pratik, sokaktaki vatandaş kısmı var. oraya gelince reklamın önerisi kitliyor kendi kendini. alın, verin diyor reklam. dediği gibi almak için vermek gerekiyor. vermek için ise verecek bir şeyinizin olması gerekiyor. ekonomiyi canlandırması istenen vatandaşın verecek herhangi bir şeyi olmadığı için alın verin işteş eylemi bir türlü hayat bulamıyor. biosu olmayan bilgisayarın açılamaması gibi ölü bekliyor piyasa. ilk hareketi tetiklemesi gerekenler, alış verişin veriş kısmını hitap ettiği halka vermesi gerekenler ise sadece reklam kampanyası yapmakla yetiniyor. bir şekilde memura %2'den fazla zam versek, vergileri indirsek, vatandaşın elinde ne varsa almasak, piyasada dolanacak para bıraksak demektense alın verin ekonomiyi kalkındırmak sizin elinizde, bizim bi' suçumuz yok kendi kendinizi yakıyorsunuz demek işlerine geliyor. o zaman neden duruyoruz? alalım verelim haydi!