bu sabit fikirlilik yüzünden geldi başımıza ne geldiyse ki, taaa osmanlı'ya dek dayanır bu. perde aman güneş gelmesin odama, aman karşı komşum nevriye evimin içini görmesin, cinsel fantezilerimi yakından izlemesin hesabı düşünülmüş tasarlanmış, kendi içerisinde naif bir buluştur. ve düşünüldüğü yıllar itibari ile en uygun materyal kumaş olmuştur perde yapımında...
buraya kadar bir sorun yok! ama hızla gelişen dünya, popüler kültürün oyuncağı olmuş biz tüketim toplumu, birşeyleri amacı dışında kullanmaya itiyor malesef... süper zengin para basan "linens", "taç" gibi firmalar, toplumun bu zayıf noktasını bulduklarından mütevellit o zayıf noktanın üzerinde adeta dans etmekteler. lan perde bir süs eşyası değildir! milyarlarca lira bir çırpıda 5 senede bir 2 bez parçasına verilmez verilmemeli... insanların kazandıkları paraların bir yerlerine battığından şüphe duyuyorum artık... perde ilk paragrafta olduğu gibi nevriyenin güdtüğü amaç ile kullanılmalıdır. eve gelen misafire "aaa perdelerin ne kadar şık" dedirttirmek için değil...
üstüne üslük yıkama ve asma problemi var! yıkadıktan sonra asmak için arnılt şıvayzeneger olmak lazım lan! velhasil kelam jaluzi gibi oldukça kullanışlı, maliyeti düşük ve tek alımlık bir buluş yapılmışken, o bez parçalarını alıp evine asan anadolu insanını sabit fikirli görmek her daim elzemdir.
stüdyo tipi dairemde, sanat eserlerimin güneş görüp solmaması için jaluzi kullanıyorum... jaluzili bir dünya için el ele...