nazım hikmet bırakın türkiye'yi dünya'nın gördüğü en iyi şairlerden biridir. kurtuluş savaşında o da anadoluya geçip savaşmak istemiştir ama ona öğretmenlik görevi verilmiştir. cehalete karşı savaş düşmana karşı savaş kadar mühim değil midir? resmi ideoloji yanlısı olmadığı için öldürülmek istenmiştir, o da canını kurtarmak için çok sevdiği vatanından uzaklaşmak zorunda kalmıştır. hatta her zaman bu konudan duyduğu üzgünlüğü dile getirmiştir. otobiyografisinde eserlerinin türkiye'de türkçe'yle yasak olmasını büyük bir üzüntüyle dile getirir. tabii şu an resmi ideolojinin ve devletin kollarına kendini bırakıp nazım şöyle kötüydü, böyle kötüydü demek çok basit canlar.
atsız'a gelirsek, ''yüzde yüz türk olduğun gün cihan senindir.'' gibi zırvalıkları bulunan vasiyetinde afganlar dahil bir çok milleti kendine düşman ilan eden kısacası, faşist, ırkçı, kafatasçı bir insandır.
bu karşılaştırma nazım hikmet'i karalama kampanyasından öte değildir, olamaz da.