uzaklara yol almak. belkide çok yakına ilerlemek. ama sadece uzaklaşmaktır bazen.. bazen ise, tamamen kaçıştır. kendinden kaçış.. yaptığın hatalardan, eline yüzüne bulaştırdığın her şeyden kaçış.. kolay yoldur nitekim. hangimiz bir şeyleri bırakıp gitmedik ki? kendine sığınma isteği.. gitmek çok kolay gibi gözüksede, o kadar kolay olmayan hadisedir.. gözün kararması gerekir. geri dönmüceğinden emin olman ve her defasında dönmek isteyen kalbini durdurabilmen.. söz geçirebilmen lazım benliğine.. ardında bıraktığın: 'o gitti, ve bir daha asla dönmeyecek..' demeli, bunu düşünmeli. madem gitmeyi kafana koydun, bari düzgün bir iş çıkart.. geçmişinde çizdiğin profili kabullenmek ve kurtulamamaktır.. tüm suçun sende olduğunu kabul etmektir.. lanet olası yanlışlarını ört bas etmeye çalışmaktır. gitmek budur. sindirmek ve ardında çöp yığınları bırakmak.. akabinde, kalan temizler çöplerini bir bir.. her neyse, hiç kalabilen olmadım, hep gittim.. ama bir kere bile dönmeyi aklımdan geçirmedim..