yanındayken söyleyemediğim tüm veda sözcükleri için ve gözyaşlarımı sensiz zamanlara sakladığımdan dolayı bu gece seni düşünürken pişmanlıkla yoğruluyorum.
yatağıma uzanıp dinlenmek değil amacım, uykuya doymak aklımdan bile geçmez şimdi.
ruhumun derin ve sancılı çiziklerine merhem olsun diye düşünüyorum varlığını. aklımın arka köşelerine istiflenmiş senli zamanlar ne kadar cıvıltılı. bu hayal ile teselli kim bilir ne kadar sürer? bu gece, yarın ve sonrası... seni düşünerek geçen zamanlarımı saymıyorum ben bu onlardan sadece biri. senli uykuya dalmak, sana dokunmadan, sesini duymadan.
peki ben zihnimden akan düşüncelerin hangisinin peşine takılıp, sürüklenmeliyim? her biri senli farklı güzelliklerin arkasında dolanır.
ve bu gece "sen ve ben" birbirine yakışan en güzel iki kelimeyken seni düşünmek haddeden süzüldü ve hangi mehaledeyim şimdi bilmiyorum.
gözümün önündeki siluetinle örtünüyorum, başımın altında anılarımız koynuna sokuluyorum. sevgilim; bu gece dibine kadar doluyum. kaç kurtul yanarsın!
"mutluydum, hem de çok mutlu. böyle hiçbir şey yapmadan, yapmaya çalışmadan, şu dünyadaki en sevdiği varlıkla sarmaş dolaş, sereserpe, gevşemiş, pasaklı ve terelelli, alabildiğine gayesiz ve olabildiğince enerjisiz, öylece durmayı, sadece durmayı seviyordum. gözlerimi yumdum ve kendimi ağır aksak seyreden bir rüyanın içinde buldum."