galatasarayın kalamıştaki tesislerinde görkemli bir gösteriyle tanıtılan formalardır.
genel hatlarıyla bakıldığında, güzel koreografiler, müşfi kenter'in o doyumsuz sesiyle okuduğu tarihçe, başkan polatın gecenin başında yaptığı konuşma,biz tarih yazarız,rakiplerimiz de bu tarihi okur ve amatör branşlardan sporcuların da sahnede olması filan gayet hoştu.
ancak arkalara atılmış bekleyen erkek basketbol ve voleybol takımı oyuncularına hiç mikrofon gitmemesi ki ben orada murat kaya ve can akın'ı gördüm, ve dahası kulübün belki de en başarılı şubesi olan tekerlekli sandalye basketbol takımından hiç kimsenin olmaması çok büyük eksiklikti.
haa formalar... ya parçalı güzel işte, beyaz forma da deplasmanlarda filan lazım olur diye... mor formayada takılmayın kardeşim bu kadar, pazarlama stratejisiyle yapılmış bir forma işte, beğenen alır beğenmeeyen almaz, bu kadar basit. ne yani, barcelona dediğin takım da fosforlu yeşil giydi kaç sezon içerde dışarda demeden. bildiğin fosforlu yeşil yani. hani şu trafik polislerinin gece çevirmelerinde giydiği üniforma gibi. takılmayın kardeşim böyle şeylere. sen baroş'a bak, kewell'a bak, arda'ya, keita'ya bak... dimi...