o uzun ağaçları arasında yürüyüşümüzü hatırlıyorum seninle. güneş batmak , hava kararmak üzereydi. ama yapamıyordu..
silme balçıkla bile sıvansa güneş; bir senin aydınlığın aşikar kalacaktı, bir de benim sana olan aşkım.
saçmalıyorum mütemadiyen senin yanında şu anda olduğu gibi.
sana bakmadan adım atamıyorum, önüme bakmadan yürüyemiyorum.
her aleladelikten bir tezat çıkarabiliyoruz seninle.
tezatlardan da bir aleladelik tabi.
ve öyle başarılıyız ki; sen ve ben tezatından da bu alelade yokluk çıkıyor.