kadınları kendine çekeceğine inandığı ''bu ortamdaki alfa erkeği benim'' tavırları:
çok konuşması, hemen her konuda ileri geri bir şeyler söylemesi, bütün bunları gürbüz bir ses tonuyla yapması. bir topluluk içinde böyle adamları hemen farkedeceksinizdir, masada en çok onun sözleri işitilir ve ''susan'' kadınlar lezzetsiz bir yemek gibi ucuz dahi olsa bu adamın fikirlerini kendi naif bünyelerince emmeye hazırdırlar.
kendi ruhuyla değil kullandığı eşyalarla, markalarla var olur bu adamlar, masanın üzerine koyduğu araba anahtarlarından giydikleri keten gömleklere kadar her şey onların bir parçasıdır.
Hayatlarına aldıkları kadınlarda da belli ''kriterler'' ararlar, her kriterin minimum bir seviyeyi aştığı kadınlar ancak onların önüne sürülebilir.
Peşinden koşmayı seven, elde etmenin büyüsünü yaşayınca da çabuk sıkılan tiplerdir. Evliliklerinde dahi.
Sadece saptama, arkadaşlarımın çoğu bu brütallikte olmasa da (ya da seçtikleri adam henüz hayatta bütün bu yapmayı istediklerini yapacak şansı -henüz- ele geçirmemişse) bu izleri taşıyan adamları beğenir... Hatta daha sakin, uysal yaratılışlı, ''iceberg'' misali adamları eziklikle veya pasiflikle suçlarlar. Böyle bir adamla arkadaş dahi olmam ama rahatsız edici derecede varlar ve ''wannabe piç adam'' mottolu adayları da peşlerinden geliyor. Plaza çalışanlarından rock barlarına kadar her yerde varlar ortam farketmeksizin. biriyle hayattan berabere tat almak varken neden birbirine bir şeyler kanıtladığın bir hayat seçersin, hiç anlamadım. gerçi çok da yeteneğim yok bu konularda, neyse.