bence yeni nesiller, sözlüklerin taze bir kanla sürekli olarak yenilenmelerini sağlamaları açısından çok önemlidirler. bu durum, tıpkı toplumsal yaşama katılan genç nesillerin o topluma sağladığı katkıya benzer. onlar sayesinde; sözlüklerin, muhafazakar bir yapıda kemikleşmelerinin önüne geçilmiş ve daima esnek, kıkırdak bir yapıda kalmaları sağlanmış olur. bunun sıkıntısını, örneğin ekşi'ciler çok derin yaşamış ve çözümü; bir çok nitelikli yazarı kaybetme pahasına, kan değişiminde bulmuşlardır*.
onların gelişleri ile birlikte, birtakım düzensizliklerin yaşanması, kurulan dengelerin ve düzeyli ortamın kısmen bozulması söz konusu olsa bile; kurulu sistemin olmazsa olmazlarına ayak uydurmamakta direnenler, sözlükte devrim gerçekleştirme hevesinde olanlar, terörist eylemlere girişip kaos yaratmaya çalışanlar, kısa bir süre içerisinde elimine olmakta yepyeni ve güçlü dengeler sağlanabilmektedir.
yalnız uludağ sözlük için değil tüm sözlükler için geçerli olan bu geçiş dönemi sancılarını, her iki tarafın da karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile atlatması çok daha kolay olacaktır, inancındayım.