ahmet cem ersever

entry117 galeri ses1
    2.
  1. binbasi ersever in itiraflari isimli soner yalçın kitabındaki röportajıyla tüm ülkeye kendini tanıtmış milliyetçi kontrgerilla. adı geçen kitapta gayet iddialı açıklamalar yaparak ne kadar da karanlık bir kontrgerilla olduğunu nezaketen ortaya serdiğini düşündüğüm bazen de askeri idarenin pkk denen illet karşısında neden bu kadar güçsüz kaldığını sık sık sorgulayarak kafa kaşırtırmış eski ordu mensubudur kendisi.

    takma isimle kendi kitaplarının da olduğunu öğrendiğimiz ama yine de kendisi hakkında kesin bilgiye "binbaşı ersever in itirafları" isimli kitaptan daha fazla ulaşılabileceğinizi düşündüğüm milliyetçi askerlerden sadece biri. kitaptaki ilginç yanlarından biri ülkeden bahsederken devamlı tc kısaltmasını kullanması idi.

    ace kod adıyla operasyonlara katılmış, soner yalçın'ın kitabında röportaj vermeden hemen önce ordu'nun terörizm konusunda yeterli olmadığını, taktik hatalar yaptığını öne sürerek görevinden istifa etmiştir. sanırsam kitapta yeşil kod adlı mahmut yıldırım hakkında bilgiler verdikten sonra kasım 1993'de ankara'nın çıkışında ölü bulunmuştur. ülkemin derinlerinden, karanlıklarından biridir kanımca.

    hayatı kısaca http://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Cem_Ersever şu adreste şöyle geçmektedir;

    --- spoiler---
    Cem Ersever

    Ahmet Cem Ersever, 1950 Erzurum, Kerkük Türkleri'ndendir. Resmi adı istihbarat Grup Komutanlığı olan, halk arasında Jandarma istihbarat ve Terörle Mücadele adıyla anılan biriminin kurucusu ve komutanı olan Jandarma subayı (E. Binbaşı).

    Ersever, Güneydoğu Anadolu'da PKK ile yapılan gerilla ve istihbarat çalışmalarının tümünde yer almış, silahlı çatışmalara bizzat katılmış, tüm faaliyetleri yönetmiş, PKK'ya yardım ve yataklık eden kişi ve guruplarla iritbat kurmuş, bunları tam yetkiyle ve Komutanlığa doğrudan bağlı olarak yürütmüştür.

    Ersever ile Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu arasındaki ilişki olduğu ve Ersever’in Velioğlu’ndan çok iyi istihbarat aldığı, avukatı Emin Emir (MHP'nin eski lideri Alparslan Türkeş'in de avukatı) tarafından ifade edilmiştir. Özellikle 1989-1990 yıllarında bu ikilinin çok sık görüştüğünden bahseden bahseden Emir, Ersever’in o dönem ‘Düşmanımın düşmanı dostumdur’ ilkesiyle hareket ettiğini ve ayrıca Hizbullah'ın devlet tarafından kurulduğuna dair Ersever'den herhangi birşey duymadığını da belirtmiştir.

    24 Ekim 1993'te Ankara'ya bir dava için gittikten sonra kayboldu ve 4 Kasım 1993'te öldürülmüş olarak Ankara dışında Jandarma bölge sınırında bulundu.

    tr.wikipedia.org

    --- spoiler---

    yaşamı gibi ölümü de karanlıkta kalmıştır, üç arkadaşıyla birlikte ankara'nın üç ayrı çıkışında cesetleri bırakılmış, nüfus cüzdanı da soner yalçın'a gönderilmiştir...

    (dikkat: sadece bilgi içerikli entry.)
    5 ...