Tayyip Erdoghan great hazretlerinin Harbiye'ye geçerken kendisinde 23 tane bulunan, 1.000.000$ (U$D)'lık gıcır zırhlı aracının siyah camlarının arkasından Unirock festival alanında tahminimce Amon Amarth konserinde pogo yapan gençleri gördükten sonra, sarf ettiği cümlelerde özlemini çektiği gençliktir efendim...
Malumunuz Mr. Bilal Erdoghan, hayırlı evlat örnek gençliktir kendisi için. işte o şahs-ı zerzavat'tan örnekle gitmek istiyorum.
Mr. Bilal Erdoghan'ın bir devlet sanatçısını arabasıyla ezerek öldürmesinden hemen sonra kendisine 1 ay öncesinin ehliyetinin düzenlenerek fren izlerinin silindiği, alelacele United States of America'ya uçtuğu, daha sonra USA'da testis kanseri raporuyla askerlikten kaçtığı o günlerde, evlenip nasıl çoluk çocuğa karıştığını hayretler içinde izlemiştik. Malum testis kanseri üremeyi engeller... Kendisi aynı zamanda Ankara'da 1,5 milyon dolarlık villa(lar)*, gemicikler, şirketler vs vs ile ekonomik özgürlüğünü ele geçirmiş bir insandı. Tabi ki bunda eğitiminin payı yadsınamazdı. Malumunuz şahsen kendi adıma benim, o zaman * 650 TL maaşlı olan devlet memuru babamın okuttuğu 2 si üniversite 1 i ilkokul 3 kardeşime rağmen, tüm başvurularımda hiç bir yerden (bkz: devlet), (bkz: belediyeler), (bkz: valilik), (bkz: itfaiye), (bkz: şirketler) burs alamamamın tek sebebi olarak tapusu 12 çocuklu dedeme ait olan tek dairede kira ödemeden oturmamızı gösteren sevgili devletimizin, şirket kalkanları ile amerikada burslu ekonomi bilimleri okutması önemli bir artıydı kendisi için. O sayede de dünya bankasında önce ücretli staj sonra da triple maaşla işbaşı yapmıştı. Her neyse efendim zenginin malı züğürtün çenesini yorar.
Bendeniz fena halde metal dinlerim, hatta sadece dinlemez söylerim de, ama utanarak söylüyorum çünkü bu AHLAK EROZYONU'na uğramış bir bireyim, şu ana kadar bir lira haksız kazancım olmadı. Hırsızlık yapmadım, kul hakkı yemedim, Eve verecek param olmadığı için arkadaşlarımın evinde iki hafta iki büklüm yaşadım, aç kaldım, bankamatik kulübesinde uyudum. işte ben bu erozyondan zevk aldım. Çünkü; benim sahip olduğum tek şey müziğimdi. Hala da öyledir. içimden geçeni fütursuzca kusarım, ÜMiT YILBAR lar misali dağlarda şehit olurum, pantolonum yırtık olmaz çoğunlukla, ama yırtık olduğu zaman modadan değil üstüme yeni kıyafet alacak param olmadığındandır. Ha param olmaması çalışmadığımdan mı? hayır efendim, üniversite eğitimime rağmen sigortasız olarak her türlü milletin ağız kokusunu, laflarını çekerim, en ağır işlerde sabah 9 akşam 12 çalışırım, aldığım 450 TL yol ve yemek çıkıldıktan sonra ailemin geçimine katkıdır. Neyse konuya dönelim, insanları dinine diline mezhebine göre ayırmam, lakin vatanım için canımı veririm. Yani bazıları gibi din satıp iş vatana hizmete gelince testis kanseri raporu da alamam ya hadi neyse. 1 yıl boyunca bir konser bekler, onun için günlük 1,5 lira koyarak bir kenara para biriktiririm, sonra giderim sevdiğim müziği gönül rahatlığıyla dinlerim efendim. Başbakanca da erozyona uğramış gençlik olurum. Ha bir de siyah giyerim. Ne demiş Almora* Satanist damgası ile birlikte başbakanımızın örnek gençliğinden bir miktar dayak yerim veyahut atarım.