genelde türk milliyetçileri tarafından inanılarak mı yoksa umursamaz bir tavırla mı söylendiğini bilmediğim söz. bu tür yaklaşımlar aklıma hep doktor-hasta ilişkisini getirir nedense. düşünsenize, bir hasta doktorun ayağına gitmiş şikayetlerinden bahsediyor, doktor ona diyor ki "yahu senin bir sorunun yok." eğer teşbih hatalı olduysa sokakta ağlayan bir çocuğaa tesadüf eden erişkinin ona "neden ağlıyorsun senin sorunun yok ki" demesi verilebilir diğer bir örnek olarak.
yani sizin dışınızdaki birinin sorununun olmadığına siz karar veremezsiniz. bir insanın sorunu var mıdır yok mudur bunu öğrenmek için ona soru sorarsınız, bazen soru sormanızı gerektirmeyecek kadar net doneler olur elinizde ve anlarsınız ki ortada bir sorun vardır.
binlerce insan ölmüş ve hayatımızın büyük dönemini aynı muhabbetleri çevirerek yok ederken "sorun yok efendim" demek polyannacılık mıdır, ahmaklık mıdır, umursamazlık mıdır bilemiyorum. ama sorunlarımız var. kürtlerin de, türklerin de, eşcinsellerin de, kadınların da, sakatların da, çocuklarımızın da sorunları var.
içine doğduğumuz normal ve kabul görür kimliğin bize verdiği gözlüklerle diğerlerinin gayet mutlu olduğunu söyleyebilmek nasıl bir özgüvenin eseridir! bence sorunun temeli de bu zaten. sorun yok deyince olmayacağına duyulan bu derin inanç!