yakın arkadaşlarınla bozuştuğun, onlarsız dolaştığın gün... bir boşluk olur, sağında solunda duran gevezelik eden insanlar bir anda yok olmuş ve seni, sana belki de sonsuz gibi gelecek o bocalama hissiyle yalnız bırakmıştır. etraftan yayılan gülüşme sesleri, yukarıya bakan dudak uçlarıyla habire kıpırdayan ağızlar, çığlıklar, koşturmalar zihnini acıtır, öyle bir acıtır ki başında, saçlarında hissedersin sanki o acıyı. belki de hatasızken gidip özür dilersin sırf bu yüzden, sırf acı vermesin diye, bu daha kötü acıtır aslında ama yavaş yavaş olduğundan gerçekten yakana kadar hissetmezsin...
veya bütün bunların sana yapılmış kötü bir oyun olduğunu hissettiğinde, "yapılan her şey planlanmış yalanlarmış ve baştan beri herkes tanıyormuş birbirini aslında" türünden düşüncelere kapıldığındaki duraksama anı da yalnızlığın anlaşıldığı anlardan biridir..
ne zaman bocalasan "ceee!" dermişçesine çıkan moral bozucu anlardır bunlar.